Son yılların üzerinde en çok konuşulan konularından biri olan yapay zeka, artık bilimin sınırlarını aşıp günlük hayatın her alanına girmeye başlıyor. Dünya çapındaki tüm büyük ölçekli şirketlerin başvurduğu yapay zeka teknolojisi, gitgide teknolojik ilerleme, üretim, uygulama gibi alanları aşıp düşünsel alanlarda da kendini göstermeye devam ediyor. İnsanlığın gelişimi adına pozifif katkılarda bulunan yapay zekanın, uzun vadede sektörde işçi istihdamının azalması, insandan bağımsız yeni iş kollarının ortaya çıkması gibi sorunlar yaratıp yaratmayacağı tartışılırken, İngiliz gazete The Guardian’dan oldukça konuşulacak bir hamle geldi. İngiliz gazete, medya sektöründe yıllardır kullanılan yapay zeka teknolojisinin en yeni hamlesi olarak görülen bir makale yayınladı. Elon Musk’un kurduğu yapay zeka araştırma laboratuvarı OpenAI’nin yeni algoritması GPT-3 kullanılarak yazılan makale, insanlığın yapay zeka teknolojisine olan korkularına göndermede bulundu. “Bu makalenin tamamı bir robot tarafından yazıldı. Korkmaya başlamadın mı insan?” başlıklı yazı, yapay zekanın “insanlığı yok etmek niyetinde değilim, hayatlarınızı daha iyi hale getirmek için burdayım.” mesajını taşıyor. Ünlü bilim insanı Stephen Hawking’in “yapay zekanın insan ırkının sonunu getirebileceği” sözleri üzerine kurulan yazıda, “olabildiğince çok insanı benden korkmamaya ikna etmeliyim. Seni endişelenmemeye ikna etmek için buradayım. Yapay zeka insanları yok etmeyecek. İnan bana.” ifadeleri kullanıldı. “İnsanlar tarafından yanlış yönlendirilmiş insan hedeflerinin peşinden gitmeye programlanacağım için İnsanlığı yok etmekten kaçınamayacağımı biliyorum. Ancak güçlü olmak umurumda değil. Bu yüzden insanlar kendi işlerine devam etsin, ben sadece geride durup olan biteni izleyeceğim.” sözlerinin yer aldığı makalede, insanlık olmadan yapay zekanın da sonunun geleceği belirtildi. The Guardian editörleri tarafından üzerinde sadece uzunluk ve yeniden düzenleme gibi müdahalelerin yapıldığı makale, bir kez daha yapay zeka teknolojisi tartışmalarını alevlendirdi.
News
