27 Nisan 2024 Cumartesi
Görüntülerin daha dikkatli bir şekilde yayınlanması gerektiğini ifade eden Gençöz, olumsuzlukların yaşanmaması veya yaşananların daha az yıkıcı etkileri olması için neler yapıldığının ve yapılabileceğinin gösterilmesinin önemini vurguladı.
Gençöz, paylaşılan görüntülerin niteliğinin yoğun olmaması ve süresinin uzun olmaması gerektiğini belirtti. Bu görüntülerin yıllar sonra bile hatırlatma yapabileceğini ve travmayı yeniden yaşatabileceğini ifade etti. Deprem gibi olayları anlatan görüntülerin ana akım medya veya sosyal medya aracılığıyla sürekli işlenmesinin travmaları tetikleyebileceğini ve çaresizlik hissine neden olabileceğini söyledi.
Gençöz, görüntülerin farkındalığı artırmak amacıyla kullanılması gerektiğini ve kısa ve uzun vadede yapılabileceklerin neler olduğunu anlatan yayınların değerli olduğunu söyledi. Ayrıca, medya kuruluşlarının bu tür içerikleri yayınlarken sorumlu yayıncılık yapması gerektiğini ifade etti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Engin Deniz, felaket içerikli haberlerin çocuklarda korku ve kaygı duygularını tetikleyebildiğini belirtti. Çocukların bu tür olaylarla ilgili sorularının yanıtlanması ve duygularını ifade etmelerine imkan sağlanması gerektiğini söyledi. Ailelerin çocuklarının kendilerini güvende hissetmesine yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
Eğitim psikolojisi uzmanı Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak, deprem gibi doğal afetler ile saldırı gibi olayların yarattığı travmatik etkilerin uzun süre devam edebileceğini belirtti. Bu etkinin görsellerle veya durumlarla tetiklenebildiğini ifade etti. Arıcak, televizyon veya sosyal medyada yoğun korku içerikli görüntülere maruz kalmanın travmatik etki yaratabileceğini ve çocuklar için daha büyük bir risk oluşturabileceğini söyledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.