İletişim Başkanı Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Suriye’deki devam eden çatışmaları ve askeri durumu yakından takip ettiklerini belirtti.
Dezenformasyona Karşı Sorumluluk Bilinci
Altun, paylaşımında dezenformasyonun normal zamanlardan daha fazla ve hızlı yayıldığı bir ortamda olduklarını vurgulayarak, medyanın sorumluluk bilincine sahip olması gerektiğini söyledi. Vatandaşların haber alma hürriyetinin ve ülke menfaatlerinin öncelendiği, özellikle askeri ve istihbari mahremiyete riayet eden bir yayın politikası benimsemeleri gerektiğini ifade etti.
Resmî Açıklamalar Esas Alınmalı
Altun, Türkiye’nin tutumuna ilişkin yalnızca resmî açıklamaların dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, niyet okuyan analizlerden uzak durulması gerektiğini belirtti. Suriye’nin birlik, istikrar ve toprak bütünlüğünü desteklediklerini ve tek amacın milli güvenliğin sağlanması olduğunu vurguladı.
Doğru Bilgi İçin Resmî Kurumlar Önemli
Altun, vatandaşların medyayı takip ederken teyit edilmemiş bilgilere itimat etmemelerini ve dezenformasyon içeren haberlerin yayılmasına katkı sunmamaları gerektiğini belirtti. Doğru bilgi için resmî kurumların açıklamalarının esas alınması gerektiğini vurgulayarak kamuoyunun daha sağlıklı bilgilendirilmesi için önemli bir adımın bu olduğunu söyledi.
Sunucu Abdurrahman Yazıcı, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak’ı ağırladığı programda, küresel çapta yaşanan ekonomik savaşın detaylarını ele aldı. Prof. Dr. Yumuşak’a ABD’nin neden bu savaşa girdiği sorulduğunda, ABD’nin Rusya’nın başına Ukrayna’yı bela ederek, olası bir ABD-Çin mücadelesinde Rusya’yı saf dışı tutmayı hedeflediği ortaya çıktı.
Otomotiv Sektöründeki Rekabet
Programda otomotiv sektöründen gelen iflas haberleri de masaya yatırıldı. Çin’in batarya teknolojisine karşı büyük umutlarla kurulan İsveçli batarya üreticisi Northvolt’un mali sorunlar nedeniyle iflas etmesi örnek olarak gösterildi. Prof. Dr. Yumuşak’a göre, ABD ve Çin dışında hiçbir ülke otomotiv sektörünü iç pazarı için kurmaz. Türkiye’nin yerli otomobil girişimi TOGG, Çin arabalarıyla rekabet etme konusunda zorluklar yaşayabilir ancak doğru stratejilerle rekabet gücünü artırabilir. Prof. Dr. Yumuşak’a göre, Türkiye’de otomotiv sektöründe rekabet daha da kızışacak ve TOGG’un bu rekabette başarılı olabilmesi için hızla model sayısını artırması gerekecek.
Küresel Ekonomik Kriz ve Liderlik Mücadelesi
Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, yaşanan ekonomik savaşın dünya genelinde liderlik ve etkinlik mücadelesi olduğunu vurgulayarak, ABD’nin siyasi ve askeri gücünü koruma mücadelesi verdiğini belirtti. ABD’nin Çin’e karşı Avrupa ekonomisini kullanarak rekabet etme stratejisinin büyük zorluklar doğurabileceğini ifade etti. Ayrıca, ABD’nin Rusya ile ilişkilerini kullanarak Çin’e karşı avantaj sağlamayı hedeflediği belirtildi.
Bu görüşmeler, ABD ve Çin arasındaki ekonomik savaşın karmaşıklığını ve uluslararası ilişkilerin otomotiv sektörü üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele almıştır. Özellikle Türkiye’nin otomotiv sektöründeki geleceğine ışık tutan açıklamalar, sektörde yaşanan gelişmeleri daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Yükseköğretim Kurulunun taraf olduğu protokollerle yurt dışındaki yükseköğretim kurumları bünyesinde program açılmasına ilişkin yeni yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu yönetmelik, Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarının yurt dışındaki eğitim programlarını düzenleyen önemli detayları içermektedir.
Program ve Kabul Koşulları
Yönetmelik, Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarının, YÖK’ün taraf olduğu protokoller kapsamında yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yaparak program açmasına olanak tanımaktadır. Programlara başvuru ve kabul süreçleri, öğrencilerin yerleştirilmesi ve uluslararası öğrencilere başvuru koşulları belirli şartlara bağlanmıştır.
Eğitim Süreleri ve Akademik Başarı
Programların eğitim süreleri ve toplam kredileri belirli standartlara uygun olmalıdır. Öğrencilerin akademik başarı kriterleri, programı açan yükseköğretim kurumunun mevzuatına göre değerlendirilecektir.
Eğitim Dili ve Diploma
Programların eğitim dili, her iki ülkenin resmi dili ile İngilizce olarak belirlenmiştir. Mezuniyet durumunda, öğrencilere her iki ülke yetkili makamları tarafından tanınan ve denklik işlemine tabi olmayan diplomalar verilecektir.
Kalite Güvencesi ve Öğretim Elemanları
Yurt dışında program açan yükseköğretim kurumları, Türkiye’deki program standartlarını takip etmek, kalite güvencesini sağlamak ve öğretim elemanlarını belirli kriterlere göre görevlendirmekle yükümlüdür.
Bu yönetmelikle yurt dışında eğitim verme sürecinde şeffaflık, kalite standartları ve uluslararası iş birliği esaslarına büyük önem verilmektedir.
193 üyeli BM Genel Kurulu’nda, Senegal tarafından sunulan ve Türkiye dahil çok sayıda ülkenin eş sunucusu olduğu Orta Doğu’da barış sürecine ilişkin karar tasarısı oylamaya sunuldu.
157 Ülke Tasarıyı Onayladı
Tasarı, 8 “hayır”, 7 “çekimser” oya karşı **157 “evet”** oyuyla kabul edildi. Kararda, İsrail-Filistin sorununa ilişkin kalıcı, adil ve kapsamlı barış inşa edilmesi, Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanması ve üst düzey katılımlı bir konferans düzenlenmesi talep edildi.
New York’ta Konferans Kararlaştırıldı
Konferansın **”Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüm için Üst Düzey Uluslararası Konferans”** başlığıyla **2-4 Haziran 2025** tarihlerinde New York’ta düzenlenmesi kararlaştırıldı. Kararda, konferans sonunda **somut adımlar atılması** ve **sonuç bildirgesinin kabul edilmesi** talep edildi.
İki Devletli Çözüm Vurgusu
Kararda, Orta Doğu barış sürecine ilişkin nihai statü konularında müzakerelerin tekrar başlaması, Moskova’da bir konferans düzenlenmesi istendi. İki tarafa da uluslararası hukuk ve daha önce imzalanan anlaşmalar uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapıldı.
İsrail’e Yükümlülükler
Kararda, İsrail’in **Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşündeki yükümlülüklerini** yerine getirmesi talep edildi. İşgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini sonlandırması, yerleşimcileri tahliye etmesi ve yasa dışı faaliyetlerine son vermesi gerektiği vurgulandı.
Bu kararla, Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarındaki değişimlere karşı çıkılarak, **iki devletli çözümün desteklendiği** ve **şiddetin sonlandırılması** talep edildi. Kararda, Filistin halkına ve yönetimine **ekonomik, insani ve teknik yardım** sağlanması çağrısı yapıldı.
Ünlü oyuncu Eray Özbal, son dönemde dikkatleri üzerine çekiyor. 1957 yılında Gaziantep’te doğan ve Türk sinemasının unutulmaz kötü karakterlerinden biri olarak akıllarda kalan Özbal, şimdilerde farklı bir görünümle karşımıza çıkıyor.
Eski Yıllardan Tanıdığımız Kötü Karakter
Eray Özbal, ‘Sev Yeter’, ‘İsyankar’, ‘Katma Değer Şaban’, ‘Yaralı’ ve ‘Kayıp Kızlar’ gibi pek çok yapımda rol almış, genellikle kötü rolleri başarıyla canlandırmıştı. Yeşilçam sinemasının önemli isimlerinden biri olarak hatırlanan Özbal, oyunculuğuyla izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu.
Değişen Görünümüyle Şaşırtıyor
Son zamanlarda Eray Özbal’ın değişen fiziksel görünümü ise izleyicileri şaşırtıyor. Zamanın insanı nasıl değiştirdiğine dair en güzel örneklerden biri haline gelen Özbal, eski tanıdık halinden oldukça farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Yorumlar Arasında Geçenler
Özbal’ın son halini görenler, “Zaman insanı değiştiriyor”, “Başka bir yerde görsem tanımam”, “Görünce tanımakta zorlandım” gibi yorumlar yaparak şaşkınlıklarını dile getiriyor. Değişen görünümüyle dikkatleri üzerine çeken Eray Özbal, hayranlarını ve sinema tutkunlarını şaşırtmaya devam ediyor.
News
