ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 13-23 Kasım tarihlerinde 7 ülkeyi kapsayan Avrupa ve Ortadoğu turuna Paris’ten başladı. Eşiyle birlikte hafta sonu Paris’e giden Pompeo’nun “veda gezisi”, Elysee Sarayı tarafından “nezaket ziyareti”, medya tarafından da “yeni bir politik projeye hazırlık turu” olarak yorumlandı. Pazartesi günü diplomatik temaslarına başlayan Mike Pompeo, Elysee Sarayı’nda önce Dışişleri Bakanı Jean Yves le Drian ile görüştü. Ardından görüşmeye kısa bir süreliğine Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da katıldı. Fransız Le Figaro gazetesine söyleşi veren Pompeo, Macron ve Le Drian ile, NATO, Ortadoğu barışı, Türkiye ve Dağlık Karabağ konularını ele aldıklarını” açıkladı. Pompeo, Le Figaro’nun “Yunanistan ve Fransa gibi NATO ülkeleri ile açık bir çatışma içinde olan Türkiye’nin hala NATO’da yeri var mı?” sorusuna, “Cumhurbaşkanı Macron ve ben Türkiye’nin son dönemdeki eylemlerini tartışmak için çok zaman harcadık ve Azerbaycan’a verdiği destek ya da bölgeye Suriye güçleri yerleştirdiği gerçeğinden hareketle çok agresif oldukları konusunda görüş birliğine vardık. Libya’da üçüncü ülkelerin güçlerini ülkeye sokması ya da Doğu Akdeniz’deki eyleminden bahsettik. Bu listeye devam edebilirim. ABD’nin tutumu, bu çatışmaların uluslararası boyuta taşınmasının tüm ülkelere zarar verdiği yönündedir” yanıtını verdi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürdü: “İster Rusya ister Türkiye, tüm ülkeleri Libya’ya müdahaleye son vermeye çağırdık. Azerbaycan’da da aynı şey geçerli. Dağlık Karabağ konusunda Fransa ve Rusya ile birlikte Minsk Grubu’nun eş başkanlarıyız. İşlerin çözülmesi gereken çerçeve bu ve Türk askeri kapasitesinin gittikçe artan şekilde kullanımı bizi endişelendiriyor. Endişemizi kamuya açık ve özel görüşmelerde açıkça dile getirdik. Avrupa ve ABD, ‘Erdoğan’ı, bu tür eylemleriyle halkının çıkarına iyi hizmet etmediğine’ ikna etmek için birlikte çalışmalıdır.”