DOLAR 32,5666 0.06%
EURO 35,0334 0.44%
ALTIN 2.431,080,34
BITCOIN 2090815-3,68%
İstanbul
20°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

  • Kolay Haber
  • Gündem
  • Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu ne zaman, nasıl öldü?

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu ne zaman, nasıl öldü?

ABONE OL
Temmuz 15, 2021 10:04
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Genç yaşta siyasete atılan, Türkiye siyasetinde önemli bir yeri olan ve her zaman millet iradesinden yana olan BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun, vefatının üzerinden tam 12 yıl geçti. BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşları, ölümlerinin 12. yıl dönümünde anılırken ‘Muhsin Yazıcıoğlu kimdir, ne zaman ve nasıl öldü?’ sorularının yanıtları araştırılıyor. Vatan ve millet sevdalısı olan Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının şaibeli ölümünün ardından 12 yıl geçmesine rağmen yaşanılan helikopter kazasına ilişkin sır perdesi kalkmadı. Peki, Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu ne zaman, nasıl öldü? İşte, Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatı ve biyografisi.. 31 Aralık 1954’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da tamamlamış ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirmiştir. Siyasete 14 yaşında Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketine katılarak adım atan Yazıcıoğlu, 1972 yılında Ankara’ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezinde görev yapmaya başlamıştır. Önce Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı, daha sonra da Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevlerini icra etmiştir. 1978 yılında Ülkücü Gençlik Derneğinin Kurucu Genel Başkanı olan Muhsin Yazıcıoğlu, 1980 yılında MHP’de Genel Başkan Müşavirliği görevine getirilmiştir. Gençlerin iyi bir eğitim alıp vatanına ve milletine hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile getiren Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e mektup yazarak, “Eller silah değil, kalem tutmalı.” diyen bir lider olarak öne çıkmıştır. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibi olan Yazıcıoğlu, darbenin ardından ‘MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda’ yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kalmış ve dava sonunda herhangi bir ceza almadan tahliye edilmiştir. Milletini ve devletinin aşığı olan Yazıcıoğlu, 1987 yılında yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam etmiş ve Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirilmiştir. Yazıcıoğlu, 1991 yılında yapılan genel seçimlerde Sivas’tan milletvekili seçilmiştir. 1992 yılında “Siyasi anlayışımız uyuşmuyor” diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP’den ayrılan Yazıcıoğlu, 1993 yılında Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kurmuştur. Muhsin Yazıcıoğlu, 24 Aralık 1995 erken genel seçimlerinde ANAP’la yaptıkları ittifakla yeniden Meclis’e girmiş ve 1996 yılında ANAP’tan istifa ederek BBP’ye dönmüştür. BBP’nin seçimi protesto etmesi nedeniyle partiden istifa eden Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimlerde Sivas’tan bağımsız milletvekili seçilmiş ve TBMM’ye girerek seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini tekrar devralmıştır. 1980 yılında yaşanan askeri darbenin ardından 7,5 yıl cezaevinde kalan Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere her zaman karşı çıkmış ve millet iradesinin yanında yer almıştır. 28 Şubat postmodern darbesine karşı durmasıyla da dikkati çekem Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam.” sözü, darbelere karşı simge haline gelmiştir. BBP’nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklama ve söylemleri de siyasete damga vurmuştur. “Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok,” “Firavun’a karşı çıkmak yetmez, Musa’nın yanında olmak gerekir,” “Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, ‘Ben okumak istiyorum’ diyenlere af istiyorum.” ve “Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz.” sözleri, Yazıcıoğlu’nun öne çıkan ifadeleri arasında yer almaktadır. 2009 yılında yerel seçimler için ilk kez helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm imkansızlıklara rağmen seçimler için oldukça iddialı davranmıştır. “Hazineden yardım almadan siyaset yapan tek partiyiz. İlk defa helikopter kiralayarak miting yapıyoruz. Seçimlerde iddialıyız.” diyen Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu helikopter, Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesindeki mitingin ardından Yozgat’ın Yerköy ilçesine giderken 25 Mart 2009’da Göksun ilçesi kırsalına düşmüştür. Bölgede yapılan arama çalışmaları sonrasında Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş’in cenazesi, kazadan 48 saat sonra köylüler tarafından Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkisinde bulunmuştur. Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camisi’nden son yolculuğuna uğurlanmıştır. Binlerce seveni tarafından son yolculuğuna uğurlanan Yazıcıoğlu’nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı’na defnedilmiştir. Ölümünün ardından Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismi Sivas başta olmak üzere Anadolu’nun birçok şehri ile Pakistan gibi dost ve kardeş ülkelerde cami, cadde, park, okul ve vakıflara verilerek yaşatılmaktadır. Yazıcıoğlu’nun naaşının, helikopter düştükten sonra karların üzerinde bulunması, sevenlerine “Üşüyorum” şiirini hatırlatmış ve sevenleri tarafından adeta sembol haline getirilmiştir. Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.