Esra Elönü’nün 24 TV ekranlarında moderatörlüğünü yaptığı ‘Arafta Sorular’ programının bu haftaki konuğu, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmed Mehdi Eker oldu. Emekli amiraller tarafından yayınlanan bildirinin değerlendirildiği programda Elönü, Eker’e fikirlerini sordu. Türkiye’nin her dönem başına gelen darbelere dikkat çekmek isteyen Eker, “Ortaokulda 12 Mart, üniversitede 12 Eylül, bürokrasi ve çalışma hayatımda 28 Şubat sonrasında Milletvekili ve Bakan iken 27 Nisan, sonrasında 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ve şimdide 4 Nisan.” ifadelerini kullandı. Mehdi Eker: Bildiriye nereden bakarsanız bakın kepazeliktir
Eker, bildirinin hafife alınmaması gerektiğini dile getirerek “Bu bildiri hafife alınacak, görmezden gelinecek bir şey değildir. Hem yargı hem millet hepimiz bunun bir edepsizlik olduğunu, millet iradesine karşı bir meydan okuma olduğunu bizim kaydetmemiz lazım ve gereğinin yapılması lazım.” dedi. Esra Elönü’nün, “Bunun gereği nedir?” sorusuna yönelik Eker, “Gereği öncelikle yargı yapacak. Bütün siyaset kurumu tutumunu net ve açık bir şekilde ortaya koyacak. Ki tepkilerini ortaya koyuyorlar, geceden beri bunu belli ediyorlar. Bu haddini bilmezliktir, bu haddi aşmaktır. 104 emekli amiralin yaptığı bildiri, neresinden bakarsanız bakın kepazeliktir.” açıklamasını yaptı. Bildiriye yönelik değerlendirmeler sırasında Esra Elönü, “Buradaki Amirallerin emekli olduktan sonra “emir al” haline geldiklerini görüyoruz. Bu durumun uluslararası bir tarafı var mıdır?” sorusunu yöneltti. Mehmet Mehdi Eker de bu soruya, “Kronolojiye baktığımızda, darbelerin çoğunun bir uluslararası tarafı olduğunu görürüz. Görmek isteyen görür. Emir al olanlar belli ki Türkiye’nin gelişmesinden, bağımsız politika izlemesinden rahatsız oluyorlar. Burada özellikle ironik olan bir durum var… Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de birçok uluslararası güçle çeşitli düzeylerde mücadele ettiği dönemdeyiz. Yani “Mavi Vatanı” korumak için. Türkiye Cumhuriyeti bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu mücadeleyi veriyor ve bu mücadelenin ortasında bunu yapıyorlar. Bundan kim faydalanır? Bu soruyu soracağız ve bu soru sorulduğunda çıkan cevaplar neyse odur.
Terörle mücadele konusunda da 15 Temmuz öncesi ve sonrasında da ciddi bir fark var. FETÖ terör örgütünün birçok unsurundan bahsediyorum. Rütbeleri söküldü hepsinin, hapse atıldılar. Böyle bir ortamda, kanlı bir darbe teşebbüsünde bulunan bir terör örgütü ortamı var. Ama silahlı kuvvetler bu olaydan sonra PKK terör örgütüne karşı yaptığı olaylarda çok daha başarılı oluyor. Buda bize şunu gösteriyor, PKK terör örgütü ile FETÖ terör örgütünün kabloları birbirine bağlı ve bu kablolar aynı prizden enerji alıyor. Biz bunu gördük.” ifadeleriyle yanıt verdi. Ardından Esra Elönü, Eker’e, “Türkiye toprakları içerisindeki Amiral görevi yapmış insanların şimdiye kadar Türkiye’yi tehdit eden ve Türkiye aleyhine olan bütün propagandalarda sessiz kalıp bugün bir bildiri yayınlamaları neyi gösteriyor?” sorusunu yöneltti. Eker ise bu soruya, “Belli ki bir yerlerden ya ilham alıyorlar ya da bir yerlere ilham vermeye çalışıyorlar. İkisinden birisi. Bundan sonraki süreçte demokrasi daha güçlenerek çıkacak. Ben ona inanıyorum, bu kaçınılmazdır doğal akış budur. Hafıza kaybına uğramışlarsa o görüntüleri tekrar açıp baksınlar. Bu millet 15 Temmuz’da, vesayet heveslilerine büyük bir ders verdi. Gerekirse bir daha ders verir.” cevabını verdi. Mehmet Mehdi Eker son olarak PKK ile ilgili fikirlerini belirterek, “PKK, en büyük zararı Kürtlere vermiştir. Kanlı bir terör örgütü. Kürtlerin örfüyle, geleneğiyle inancıyla, değerleriyle bir bağlantısı yok. Zihniyeti tamamen farklı. Zihniyetinin akraba olduğu kişiler tabii ki de var. Ama o biz değiliz, bizim düşüncemiz değil bizim siyasi düşüncemizde değildir. Dolayısıyla PKK, en büyük zararı Kürtlere vermiştir.” açıklamasında bulundu.
News
