İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılarına devam ederken, bölgede görev yapan basın mensupları da saldırılara maruz kalıyor. Yakın zamanda, Gazze’de bir sağlık merkezini ve basın binasını bombalayan İsrail’in işlediği savaş suçlarının dünyaya duyurulması için canlarını tehlikeye atan gazeteciler, İsrail askerleri tarafından hedef alınıyor. Genç, yaşlı, kadın ve çocuk demeden süren İsrail saldırılarında, bölgede yaşananlara yönelik çalışmalar yürüten gazetecilerin hedef alınmasına yönelik Filistin İçin Gazeteci İnisiyatifi başlıklı bir basın açıklaması yayınlandı. Açıklamanın ilk cümlesinde, “İsrail tüm dünyanın gözleri önünde bir soykırıma imza atıyor.” ifadelerine yer verildi. İsrail’in gazetecileri hedef alan saldırılarına yönelik, Filistin Gazeteciler Sendikası tarafından hazırlanan rapordaki verilere yer verildi. Rapordaki bilgilere göre, 2000-2020 yılları arasında 46’dan fazla gazetecinin İsrail tarafından katledildiği vurgulandı. Ayrıca, İsrail’in bölgedeki hukuk dışı faaliyetlerini tüm dünyaya duyurmak için gece gündüz çalışan Anadolu Ajansı ofisine, 2019 yılında İsrail tarafından düzenlenen saldırı hatırlatıldı. Bu minvalde, işgalci yönetim tarafından geçtiğimiz hafta Associated Press ve Al Jazeera ile yerel basının ofislerinin bulunduğu 13 katlı binayı ve Al Jawal Telekomünikasyon sistemine bağlı 6 internet vericisinden 5’inin bombaladığının da altı çizildi. Bildiride bu tür faaliyetlerin dünya kamuoyunun haber alma özgürlüğünü engellediği belirtilirken, bu saldırıların yıllardır devam eden zulümlerin son halkası olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Başta Kudüs ve Batı Şeria olmak üzere, bölgede İsrail’in Filistinlilere yönelik katliam ve baskılarını dünyaya duyuran bir avuç gazeteci oldukça güvensiz ve korunmasız şartlar altında canları pahasına gazetecilik destanı yazıyor.” ifadeleri kullanıldı. Uluslararası sözleşmelerde yer alan ifadelere atıf yapan açıklamada, gazetecilerin çatışmalara doğrudan katılmadıkça sivil olarak kabul edildikleri, fakat İsrail’in insani hak ve özgürlükler konusunda uluslararası hukukun bütün kurallarını ihlal ettiği gibi basın özgürlüğünü de hiçe saydığı vurgulandı. Açıklamaya şu ifadeler ile son verildi: “İsrail’in bu tutumunu şiddetle kınıyor, Gazze’deki katliamı dünyaya duyuran basın çalışanlarının can güvenliğinden endişe ettiğimizi ilan ediyoruz. Bizler burada imzası bulunan vicdan sahibi gazeteciler olarak işgalci İsrail güçlerine sesleniyoruz; 1948’den bu yana işgal ettiğiniz topraklarda gazetecilere karşı şiddet uygulayarak, onları yaralayıp öldürerek susturabilirsiniz, ama hakikatleri asla saklayamazsınız. Dünyanın her yerinde milyonlarca basın mensubu, Filistin’in sesini duyurmaya devam edecek. İsrail’in başta gazeteciler olmak üzere tüm Filistin halkına karşı hukuk tanımaz, vicdan ve merhametten yoksun tutumunu kınıyor, ulusal ve uluslararası tüm kamu kurum ve kuruluşlarını harekete geçmeye ve hesap sormaya davet ediyoruz.”
News
