DOLAR 32,6561 0.42%
EURO 34,8706 0.22%
ALTIN 2.491,670,30
BITCOIN %
İstanbul
13°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Deniz Gezmiş kimdir? Deniz Gezmiş neden idam edildi?

ABONE OL
Temmuz 15, 2021 10:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnal ile Yusuf Aslan, bundan tam 49 yıl önce idam edildiler. 1971 askeri darbesi sonrasında özellikle devrimci ve sol örgütlere, öğrencilere yapılan operasyonlarda tutuklanan Deniz Gezmiş ve arkadaşları için idam kararı verildi. 6 Mayıs 1972’de TBMM’de verilen 48’e karşılık 273 kabul oyuyla Deniz Gezmiş, Hüseyin İnal ve Yusuf Aslan’ın idamı gerçekleştirildi. Peki Deniz Gezmiş kimdir ve neden idam edildi? İşte Deniz Gezmiş’in biyografisi ve idam nedeni.. Deniz Gezmiş, 28 Şubat 1947’de Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil köyündendi. Babası Ilıca (Aziziye), Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum’un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş’ti. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisiydi. Abisi Bora Gezmiş (d.1944), hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştı. Kardeşi Hamdi Gezmiş (1952-2020) ise mali müşavirdi. Deniz Gezmiş, ilk ve orta öğrenimini Sivas’ta, liseyi İstanbul’da Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. 11 Ekim 1965’te Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk gözaltısını 15 Ağustos – 31 Ağustos 1966 tarihleri arasında Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı’na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve TÜRK-İŞ yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında yaşadı. 6 Temmuz 1966 tarihinde girdiği üniversite sınavında hem Fen Fakültesini hem de Hukuk Fakültesini kazandı. Babası, Deniz’in Fen Fakültesine gitmesini istedi. Deniz, babasının isteğini geri çevirmeyerek Fen Fakültesine gitmeyi kabul etti. Fakat daha sonra fikir değiştirerek Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. 7 Kasım 1966’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ardından 19 Ocak 1967’de Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yediemine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967’de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi’nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968’de ‘Devrimci Hukukçular Örgütü’nü kurdu. 7 Mart 1968’de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs’a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs’ta 6. Filo’yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968’de İstanbul Üniversitesinin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İ.Ü. Senatosu ile Baltalimanı’nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul’a gelen 6. Filo’yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz 1968’de bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül 1968’de serbest bırakıldı. Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi. TİP içinde yoğunlaşarak ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda “Millî Demokratik Devrim” grubunun görüşlerini benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. Ekim 1968’de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan’la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’ni kurdu. 1 Kasım 1968’de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı), AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB’ün başlattığı Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968’de ABD büyükelçisi Kommer’in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı’nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve 17 Aralık 1968’de serbest bırakıldı. İstanbul Üniversitesinde sağcı güçlerin 16 Mart 1969’da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart’ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan’a kadar hapis yattı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, haziranın sonunda Filistin’de bulunan Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nin kampına; silahlı eğitim almak ve FDHKC üyeleri ile aynı safta savaşmak için gitti. Eylüle kadar Filistin’de eğitim alan Deniz Gezmiş, 28 Ağustos 1969’da üniversiteyi işgal ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi’nden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969’da Hukuk Fakültesi’nde bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine fakülteye düzenlenen polis baskınında teslim olan Gezmiş, 25 Kasım’da serbest bırakıldı. Ancak İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde Battal Mehetoğlu’nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş’e ait olduğu iddia edilerek hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. 20 Aralık 1969’da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin’le birlikte 18 Eylül 1970’e kadar tutuklu kaldı. Hapisten çıktığında askere alındı. 12 Mart Muhtırası olduktan üç gün sonra yani 15 Mart 1971’de bir motosiklette Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak’a doğru yol aldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile birlikte Sivas’a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan, o esnada Elmalı’da iken Gezmiş, 16 Mart 1971 Salı günü Sivas’ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri’ye getirildi ve Kayseri valisi Abdullah Asım İğneciler’in karşısına çıkarıldı. Buradan Ankara’ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu’nun makamına götürüldü. Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Mahkemesi’nde başlayıp 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları, 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 9 Ekim 1971’de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. İdam edilmeden önce Alman Der Spiegel dergisinde çıkan son yazısında “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! yaşasın Marksizm-Leninizm. yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!” dediği belirtildi. Baba; Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de tereddüde düşmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. O bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı, ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969’da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir; seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş – Merkez Cezaevi  

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.