DOLAR 32,3434 0.24%
EURO 35,1092 -0.15%
ALTIN 2.308,331,37
BITCOIN %
İstanbul
16°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

  • Kolay Haber
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısındaki konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısındaki konuşması

ABONE OL
Temmuz 15, 2021 10:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’na katılarak konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının bir bölümünde duvara görseller yansıtıldı. Haftalık gündemi değerlendiren Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar erken seçim tartışmaları, Kanal İstanbul Projesi ve Katarlı öğrencilerin sınavsız tıp fakültelerine alacağı yalanı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu sözleri kaydetti: “Aziz Milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Milletvekillerimiz ile gruplar halinde yaptığımız değerlendirme toplantılarımıza devam etmeye başladık. Yarın da bir grup arkadaşımız ile bir araya geleceğiz. Sohbet toplantılarımıza da tekrar başlayacağız. AK Parti’nin istişare kültürü olarak gördüğüm bu toplabntılarda söz alan arkadaşlarımız düşüncelerini samimiyetle ifade ediyor. Dün MYK toplantımızda da ifade ettim. Türkiye 2023’e yürüdükçe partimiz ve ülkemize yönelik saldırıların artacağı anlaşılıyor. Muhalefet ve onunla yol yürüyen partiler buna ortak olmaktadırlar. Her dönemde iktidar ile uhalefet arasında görüş ayrılıkları, tartışmalar yaşanmıştır. Ama bu kez karşımızda babaşka bir fotoğraf vardır. Türkiye, CHP zihniyetinin yalan ve iftira zulmüne maruz kalmaktadır. Bunun adı da yalan terörüdür. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haziran 2023 Türkiye’nin seçim takvimidir ViDEO

Bunlara göre Cumhurbaşkanından başlayarak, bakanlarından milletvekillerine, bürokratından iş adamına kadar her kesim taammüden vatanına ihanet etmektedir. Herkes yolsuzluk yapmaktadır, herkes hırsızdır, herkes satılmıştır. Bizim bunca yalanı büyük bir keyifle ardı ardına sıralayan siyasetçi sıfatlı bu ruh hastasına ayıracak tek saniyemiz yoktur. Hukuk önünde hesap sorulacak hususların avukatlarımız vasıtasıyla takipçisiyiz. Diğer hususlarda ise diyoruz ki, CHP Genel Başkanı artık tıp ilminin, psikiyatrinin konusudur. Hakikat ile bağını bu derece koparmış insana doktorlar herhalde bir teşhis koyacaktır. Bize düşen Allah şifa versin demektir.
6 ay sonra erken seçim var biliyorsunuz değil mi? Haberiniz var. Yeni mi duydunuz? Bay Kemal öyle diyor. O diyorsa doğrudur. Şunu unutun. Bunlar adeta bir yalan makinesidir. Bu şekilde de bu yola devam edeceklerdir. Bir şeyi bilmeleri gerekiyor. Haziran 2023, Türkiye’nin seçim takvimidir. Cumhur İttifakı olarak kararımız budur. İlan ettiğimiz tarih budur. Siyaset ciddiyet ister. Yalanın egemen olduğu siyaset, bizim kitabımızda yer almaz bunu böyle bilsinler. Rabbim, kendileri hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadıkları halde müphem bir CHP iktidarından, kendilerinden olmayanı mahvetmekten, yıkmaktan, ortadan kaldırmaktan söz eden bu faşist zihniyetten ülkeyi muhafaza eylesin diyorum.
Değerli kardeşlerim, unutmayın ne demişti? Kimse belediyelerden çıkarılmayacak, atılmayacak. Böyle demedi mi? Dedi. Peki, o günden bugüne belediyelerden personeller atılmaya başlandı mı? Atılıyor. Hele hele AK Partili olduğu zaman ona zaten dayanması mümkün değil. Hemen kapıya koyuyorlar. Gerek belediyelerin yan kuruluşlarında gerekse memur statüsünde olanları acımasızca kapıya koyuyorlar. Bütün bunlar bile hepimizin üzerindeki sorumluluğun ağırlığını göstermeye yeter de artar bile. Onun için kararlılıkla biz yolumuza devam edeceğiz. Hep birlikte unutmayın, çok büyük bir vebal altındayız. Ülkemizi bu hastalıklı zihniyetin eline bırakmamak için çok daha fazla çalışacak, çok daha fazla mücadele edecek, çok daha fazla dikkatli olacağız. İşte bunun için girmedik ev, dokunmadık yürek, kazanmadık gönül bırakmayacağız diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Aziz milletim altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Biz 19 yıldır ülkeyi, eser ve hizmet siyaseti ile yönettik, yönetiyoruz. Bunlar ise daha ancak rüyasını gördükleri iktidarlarını yıkım siyaseti üzerine bina etmeye kalkıyorlar. Gerçi yıkım siyaseti CHP zihniyetinin genlerinde var. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda bu gerçeğin sayısız örneğini görüyoruz. Bu ülkede Osmanlı’dan miras demiryolu projelerinin hepsini de Gazi Mustafa Kemal’den sonra CHP rafa kaldırmıştır. Bu ülkede girişimcilerin kendi kabiliyetleri ve sermayeleri ile kurdukları uçak fabrikalarının kapısına CHP kilit vurmuştur. Bu ülkede en büyük kalkınma projemiz olan GAP’A, Keban Barajı’nın inşasına CHP karşı çıkmıştır. Ekranları başında bizi milletime tekrar hatırlatıyorum. Keban Barajı’na bile bunlar karşı çıkmıştır. Bu ülkede kabiliyetli mühendislerimiz tarafından üretilen otomobillerin, geliştirilen motorların, yapılan nice güzel işlerin hepsi de CHP tarafından sabote edilmiştir. Bu ülkede vurulan her fabrika kazmasının önüne CHP dikilmiştir. Bu ülkede İstanbul Boğazı üzerinde gerdanlık gibi dizilen 3 köprünün her birine de CHP karşı çıkmış, engellemek için elinden geleni yapmıştır.
Bu ülkede yapılan ne kadar baraj varsa, bölünmüş yol varsa, otoyol varsa, havalimanı varsa, şehir hastanesi varsa velhasıl ne kadar kalkınma yatırımı varsa CHP hepsinin de önünü kesmeye çalışmıştır. Son olarak Kanal İstanbul için aynı takozluğu yapmaya çalışıyorlar. Hem de bu iş öylesine usul ve ahlak dışı bir üslupla yapıyorlar ki yeminli Türkiye düşmanları bile çıtayı böyle bir seviyeye indiremez. İş insanlarından bankacılara ve bürokratlara kadar herkesi tehdit ettikleri yetmezmiş gibi yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için uğraştığımız ülkelere bile parmak sallayacak kadar muvazeneyi yitirdiler. Ne diyorlar? Eğer kredi verecek olursanız, bunları ödemeyiz. Deutsche Bank’a tehdit sallıyorlar. Ödemeyi kesinlikle yapmayız. Değerli kardeşlerim bunlar daha şimdiden yahu devlet nedir, devlet yönetmek nedir, bunlardan haberleri bile yok. Uluslararası bir tahkim mekanizması var, bundan da haberleri yok. Biz iktidar olduk bizden önceki borçları ödemedik mi? Ödedik, ödüyoruz. Niye? Devlet budur da onun için. Ama bunlar devlet değil, zillet. Bunlar böyle bir şeye talip. Ve tabi hayal bile değil bunların iktidar olma süreci. Bunu da bildikleri için atıyor. Tutarsa ne ala. Tutmazsa kendimizi anlatmış oluruz. Bunlar lafa gelince bizi tek adamlıkla, hukuk tanımazlıkla diktatörlük ile itham ederler, ama kendileri sadece Kanal İstanbul konusundaki beyanları ile bile ne anayasa ne yasa ne teamül ne devlet adabı tanıdıklarını millete zerre kadar saygılarının olmadığını açıkça ortaya koymaktadırlar. Uzaktan bakınca bu tablo CHP’nin tarihi boyunca ülkeye verdiği zararlarının uzun listesini de hatırlatan ibretlik bir görüntüdür. Yakından bakıldığında ise aynı durum ülkenin ve milletin geleceği adına endişeye kapılmamıza yol açan bir vahamet tablosudur. Halbuki biz, muhalefet ile ülkenin önüne çıkardığı engellerin değil, millete kazandıracağımız eserlerin, hizmetlerin yatırımların atışmasını yapmak kavgasını vermek isterdik. Mesela, biz Kanal İstanbul dedik. Onların İstanbul için çok daha büyük, çok daha cazip bir proje önermesini beklerdik. Mesela 3’üncü Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü dedik ve yaptık. Onlardan çok daha iddialı projeler ortaya koymalarını beklerdik. Mesela biz şehir hastaneleri dedik. Hiçbir vatandaşımız sağlık sigortası sisteminin dışında kalmayacak dedik. Sağlık hizmetleri ücretsiz ve kaliteli olacak dedik, onlardan çok daha ilerisini duymak isterdik. Mesela bir ihracatı her ay yeni rekorlar ile ileriye taşıdık. Üretimi artırdık. Sanayi geliştirdik. Savunma sanayiinde ülkemizi marka haline getirdik. Onlardan çok daha çarpıcı projeler ortaya koymalarını umardık. Mesela biz her şehrimize üniversite kazandırdık. İlk ve ortaöğretimde okulları baştan aşağıya yeniledik. Öğretmen kadrosunu güçlendirdik. Onlardan çok daha fazlasını taahhüt etmelerini beklerdik. Bu örnekleri her alana teşmil etmek mümkündür. Peki, ne oldu?Karşımızda sadece oyundaki mızıkçı çocuklar gibi yaptırmayız da yaptırmayız demekten başka laf da bilmeyen proje de üretemeyen bir CHP bulduk. İşte bunun için diyoruz ki biz 19 yıldır kendi kendimizle yarışıyoruz. Karşımızda bizimle demokrasi ve özgürlüklerde olduğu gibi eserde, hizmette, projede yarışacak kimse olmadığı için çıtayı sürekli kendi elimizle yukarıya taşıyoruz. Kanal İstanbul’da bu örneklerden biridir. Türkiye bugüne kadar bunca eser, bunca hizmete CHP’ye rağmen sahip olmuşsa Kanal İstanbul Projesi’ne de aynı şekilde kavuşacaktır. Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul’u, boğaz trafiği ve depreme hazırlık gibi sorunlarının çözümüne ciddi katkı sağlayacak bu projeyi şehrin geleceğini kurtaracak bir eser olarak görüyoruz. Biz burada sadece bir kanal inşa etmekle kalmıyor, aynı zamanda İstanbul’a ve ülkemize limanı ile ihracatımızı, hayat alanları ile insanımızı rahatlatacak yeni bir nefes borusu açıyoruz. Proje hazırlık aşaması bilimin ve tekniğin ışığında titizlikle tamamlanan Kanal İstanbul’un ilk köprüsünün temelini atarak, bu abide eseri ülkemize kazandırmak için ‘Bismillah’ dedik. Altyapı deplase çalışmalarının ardından, kanalın kazısına da süratle başlıyoruz. Kanalın her iki tarafından inşa edilecek toplamda 500 bin kişilik şehirler İstanbul’a ilave nüfus getirme değil, depreme hazırlık için kentsel dönüşüm çalışmalarında yaşanan sıkışıklığı giderme amaçlıdır. Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum. Çünkü CHP ve yandaşlarının özellikle bu yalan kampanyalarına bu yalan terörüne aldanmamak gerekir. Bu bakımdan da özellikle şu anlatacaklarımı şu anlatacaklarımı aziz milletimin dikkatle takibini rica ediyorum. Uzunluğu 45 kilometre, taban genişliği değerli kardeşlerim en dar yerinde 275 metre, derinliği 20,75 metre olan Kanal İstanbul’un şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hedefimiz bu projeyi 6 yıl içinde tamamlayarak hizmete sunmaktır.Türkiye’ye 19 yıldır kazandırdığımız eser ve hizmetleri bu dünya çapında proje ile taçlandıracağımıza inanıyoruz. İstanbul’a karşı sorumlulukları yerine getirmeyenlerin Kanal İstanbul Projesi ile ilgili ileri geri konuşmaları, kendilerini komik duruma düşürmekten başka işe yaramaz. Şehrin depreme hazırlık çalışmalarından kıyılarını istila eden müsilaj kadar hiçbir ciddi meselesinde dişe dokunur herhangi bir çabasını görmediklerimizin, Kanal İstanbul’a karşı kampanya yürütmesi zavallılık işaretidir. Neymiş efendim? Bu proje yeteri kadar tartışılmamış. Yahu biz Kanal İstanbul Projesi’ni tam 11 yıl önce kamuoyuna açıkladık, o günden itibaren tartıştık. Ne zaman ki milletvekilliğine aday olduk ve o zaman da dedik ki bizim çılgın projemiz Kanal İstanbul’dur. Tabi bunların siyasette zamanı takip diye bir anlayışları yok. Neler oluyor bu ülkede, neler oldu bu ülkede? Haberleri yok. Bunlar sadece dedikodu üretsinler, sadece yalan üretsinler ve yalan terörü ile milleti aldatmaya kalksınlar. Bunlara sormak lazım bunca yıldır aklınız neredeydi? Aradan geçen 11 yılda tartışmadığınız, araştırmadığınız, düşünmediğiniz herhangi meseleyi projeyi diyelim ki 1 yıl sonra başlatsak, bu arada neticeye kavuşturacak mısınız? Kendi tembelliklerine, kendi iş bilmezliklerine, kendi kifayetsizliklerine kılıf bulmak için ortaya attıkları her bahane aslında ülkemiz için hiçbir hayalleri ve hazırlıkları olmadığını gösteriyor. Aziz milletim, değerli kardeşlerim. Şunu özellikle bilmenizi istiyorum. Milletimiz yaşanan her şeyi görüyor. Kafa ve gönül hanesine not ediyor. Vakit saati geldiğinde herkese hak ettiği muameleyi yapacaktır. Ve bu projenin en önemli özelliklerinden bir tanesi de kentsel dönüşüm değişim noktasında ciddi bir yükü alacak olmasıdır. Hemen bu projenin yanı başında Avcılar var. Bu Avcılar’da biz çok ciddi deprem felaketleri geçirdik. Şimdi buralardan biz vatandaşlarımıza size bak yerler hazırladık, buralara yerleşebilirsiniz diyeceğiz. Ve buralara şöyle bir gerekirse, taşıyacağız. Niye? İstiyoruz ki vatandaşımız çok daha güvenli yerlerde yaşamaya devam etsin ve bu tür sıkıntılı bölgelerden de vatandaşlarımız çıkaralım. Biz bunları düşünüyoruz. Ve depreme dayanıklı yeni konutlar inşa etmek suretiyle de İstanbul’umuz da bu operasyonları yapıyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin, böylesine dev bir proje iktidarı ile muhalefeti ile ülkelerin milli gurur kaynağıdır. CHP zihniyeti hep olduğu gibi eser ve hizmet düşmanlığı yaparak ülkenin ve milletin sevincini gölgelemenin peşindedir. Milletimiz bu ufuksuz, çapsız, beceriksiz, ferasetsiz muhalefetin gerçek yüzünü geçmişteki acı tecrübeleri ile bildiği için söylenenlere itibar etmiyor. Kısa süreli koalisyon denemelerini bir kenara bırakacak olursak milletimizin yıllardır CHP’yi iktidardan uzak tutması boşuna değildir. Ellerinde 3-5 belediyeyi yönetmeyi dahi beceremeyenlerin ülkenin 81 vilayetinin ve 84 milyon vatandaşının tamamının sorumluluğunu üstlenemeyeceğini görmek için öyle çok da derin analizlere ihtiyaç yoktur. Değerli kardeşlerim bunun için CHP’nin başındaki zatın, ülkenin 2 milyon 600 bin evladının üniversite sınavına gireceği günün arifesinde sergilediği ihanet bile başlı başına bir örnek olarak yeterlidir. Karşımızda Katarlı öğrencilerin ülkemizde sınavsız tıp fakültesine gireceği yalanını hiç utanmadan sıkılmadan 2 milyon 600 bin öğrenciye ve ailelerin saygı duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor. Bu ne densizliktir, bu ne terbiyesizliktir. Düşünün bir ülke ki aramızda ilişkilerimiz var. Dolayısı ile bu ülkenin bizimle olan bu ilişkilerini bir kenara koyup, kalkıp diyorsunuz ki Katarlı öğrenciler sınavsız olarak imtihana girecek. Ne oldu? Böyle bir şey oldu mu? Girdi mi? Tepeden tırnağa hepsi yalan. Zaten bunlar yalan dersini özellikle alıyorlar. Bunu sadece kendisi almakla kalmıyor, kendi yanındakilere de aynı dersi aldırtıyor. Yalan ve iftira bataklığına öylesine gömülmüş durumdalar ki önlerine gelen haberin doğruluğunu yanlışlığını araştırmaya dahi tenezzül etmiyorlar. Daha doğrusu önlerine konan bilginin doğruluğu yanlışlığı bunları zerre kadar ilgilendirmiyor. Yeter ki bunlar amaçlarına bir adım daha yaklaşsın, sonuçta isterse ülke yıkılsın isterse millet perişan olsun isterse gençlerimizin hayalleri ile oynansın. Hiç önemli değil. Halbuki Katarlı öğrenciler sınavsız tıp fakültesine girecek denilen mesele, tamamı da dost ve kardeş 12 ülke ile aramızda 1994 yılından beri var olan Askeri Sağlık İşbirliği protokolünün Katar ile de imzalanmasından ibarettir.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.