Yerinden edilmiş milyonlarca insanın yaşadığı bölgesel çatışmalara insani bir bakış açısıyla yaklaşan ve sorumluluk bilinciyle hareket eden Altun, çatışmalardan etkilenen insanların onur ve özgürlüğüne verdiği önemi vurguladı. Türk halkının, depremlerde olduğu gibi, savaş mağdurlarına da son derece merhametli ve cömert bir şekilde yardım ettiğini belirtti.
Altun, Türkiye’nin dış politikasının insani ilkelere dayalı olduğunu ve her türlü baskıya rağmen bu ilkelere bağlı kaldığını ifade etti. Marjinal muhalif grupların göçmen karşıtlığını körüklemesine izin vermediklerini söyleyen Altun, Türkiye’nin insani politikasının, Avrupa ülkelerinin güvenlik odaklı ve yabancı düşmanı politikalarından ayrıldığını belirtti.
Batılı ülkelerdeki bazı siyasi grupların insan haklarıyla ilgili öğütler verirken aynı zamanda göçmen karşıtlığını desteklediğine dikkat çeken Altun, Türkiye’nin bu tür ikiyüzlü politikalara karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye’nin, aşırı sağın yükselişine karşı insan haklarına ve insani ilkelere bağlılığını sürdüreceğini belirtti.
Altun, Türkiye’nin çatışmayı sona erdirmeyi ve bölgede barışı sağlamayı amaçladığını vurgulayarak, uluslararası toplumun sığınmacıların geri dönüşü için destek olmada yetersiz kaldığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin politikalarına karşı yürütülen dezenformasyon kampanyalarına karşı halkın dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin bölgede barış ve istikrar için çalışmaya devam edeceğini söyleyen Altun, insan haklarına ve insani ilkelere bağlı kalmaya devam edeceklerini vurguladı. Türkiye’nin, çalkantılı bölgede istikrarı ve barışı sağlayan bir güç olarak rolünü sürdüreceğini belirtti ve Suriyelilerin güvenli şekilde ülkelerine dönmesi için gereken koşulların sağlanmasının önemine dikkat çekti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.