Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın İstanbul’u beşik gibi sallayan depremlerle ilgili “Fay hattı nereden geçer?” başlıklı yazısı çok konuşulacak.
Deprem gerçeğine farklı bir açıdan bakan Dilipak, emir ve yasaklara karşı gelen, küfür, zulüm, ahlaksızlık ve haddi aşmakta ısrar eden toplumların sonunun ne olduğunu ve olacağını Kuran’da anlatıldığını yazdı.
Fay kırıkları hakikat yolundan sapıldığı için oluşuyor
Depremlere yol açan fay kırıklarının ‘insanların hakikat yolundan saptığı için’ meydana geldiğini iddia eden Dilipak’ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
O fay kırığından kişi cehennem çukuruna düşer
“Eğer insan bu hakikat yolculuğundan saparsa, işte asıl o zaman ve o noktada fay kırığı oluşur. O fay kırığından kişi cehennem çukuruna düşer. Dünya başına yıkılır.
Bana kalırsa dünyadaki fay hatlarının dünyevi sebepleri yanında uhrevi sebepleri de vardır. Nasıl insan bedeninde ruh ve beden birbirini tamamlarsa, insanın bu âlemdeki tasarrufları, onun dış bedeni olarak dünyayı da etkiler. Dünyadaki deprem bu anlamda bedenimizin titremesi ya da seğirmesi gibi bir şeydir bir bakıma. Dünyanın dengesini bozar, fıtratına zarar verir, onu sadece madden değil, manen de tahrip ederseniz, arz titrer, gök kusar. Diker olan elinizle yaptığınız başınıza göçer ve yamyassı eder.
Mısır deltasından, Gâvur gölüne, Amanoslara yani Gâvur dağına, Ahir dağına kadar uzayan kırık, Lut kavminin helak olduğu o Lut gölü kırığı, aslında bir gay ve lezbiyen kırığıdır, bizim kitaplarımızda. Yasin 15’te “2’si vahiy kâtibi havari 3 mü’minden”den söz eder. Oradan uzaklaşır uzaklaşmaz onları kuvvetli bir ses, bir haykırma yakaladı. Bu sesle yok olup gittiler.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.